The Walking Dead

Şimdiye kadar vampirlerle ilgili, zombilerle dolu pek çok film izledik. Fakat son yıllarda öyle bir dizi yayınlanıyor ki dizi tam bir görsel şov sunuyor. The Walking Dead. Türkçe’ye çevirirsek yürüyen ölüler denebilir. Sıradan bir zombi filminden ne farkı var ki diye düşünebilirsiniz. Kurgu ve senaryo açısından inanılmaz bir fark yok ancak makyajlar, kullanılan mekanlar ve oyunculuklar son derece başarılı.

Konu olarak özetlemek gerekirse; Bir polis memuru olan Rick silahlı bir çatışma sonrasında vurulur ve komaya girer. Çok uzun bir süre hastanede yatan Rick uyandığında bir hastane odasında tek başına yatmaktadır. Bütün hastane terkedilmiş bir şekildedir. Zaten bitkin durumdayken zar zor dışarıya çıktığında sadece hastane değil, her yerin hemen hemen aynı durumda olduğunu görür. Bir virüs sonrası insanlar zombilere dönüşüyor ve diğer insanlara zarar veriyor. Isırdıkları diğer insanlar da kısa süre sonra zombiye dönüşüyordu. Artık etraf insan değil zombi kaynıyor. İlk olarak evinin yolunu tutar ve karısının ve çocuğunun apar topar kaçtığını görünce onları aramaya kalkar. Dizinin hikayesi bu şekilde.

Dizinin makyajları gerçekten inanılmaz. Hatta internette bu makyajların nasıl yapıldığına dair videolar da bulunuyor. Saatler süren makyaj çalışmaları sonrasında insanla alakası olmayan varlıkları görebiliyorsunuz. Sırf makyaj ve setleri için bile izlenebilir bir dizi. Ama dediğim gibi konu olarak çok büyük bir ekstrası yok.

Ev Alışverişimiz

Ev eşyası alışverişlerini genelde sokakta bulunan esnaftan yaparız. Öyle büyük bilindik alış veriş yerlerinden almayı tercih etmiyoruz. Çünkü orada satılan eşyaların fiyatları genelde fazla oluyor. Yapılan alış verişten de mutlu olmuyorum. Sokağında bulunan esnaf ile olan samimiyetin orada olmuyor. En azından esnaf ile belli bir diyaloğun ve sohbetin oluyor. Ve gerekli durumlarda seni idare edebiliyor. Seni her hangi bir durumla da zor duruma düşürmüyor. Neden böyle diyorum derseniz eğer.

Geçenlerde ev eşyası almak için bahsettiğim büyük alış veriş yerlerinden bir tanesine gittik. Alacağımız ev eşyası bir tane seperatör ve kasa. O kadar mağazanın içinde dolaştık ettik, sonunda evimiz için uygun olan bir tane seperatör ve kasa seçtik. Ama gel gelelim fiyatına bakınca yanına yaklaşılmıyor. Sırf marka olduğu için fiyatlar almış başına gitmiş. Kasa fiyatları bir yandan uçuk, seperatör fiyatları diğer yandan uçuk. Bizde satın almadan bıraktık. Her zaman alış veriş yaptığımız yere gittik. İstediğimiz tarzda bulunca, düşündüğünüz gibi ne kasa fiyatları uçuk ne de seperatör.

Sokak bulunan dükkanlar genelde ürünlerini kendisi ürettikleri için eşyalarının üzerlerine ek maliyet koymuyorlar. Üstelik her Türk insanı gibi pazarlık yapmayı da sevdiğim için benim kendi tercihim, her zaman esnaftan yanadır. Böylelikle hem bütçenize uygun eşyaları alabiliyorsunuz hem de birbirinizi tanıdığını için karşılıklı bir samimiyet olmuş oluyor. 

ATV Motor İle Doğanın Keyfini Sürün

ATV motor ile en engebeli alanları bile nasıl bu kadar kolay aştığınıza sizde şaşıracaksınız. ATV motorların fiyatları da hiçte öyle abartıldığı kadar yüksek değil. Her işinize rahatlıkla görecek olan bu ATV motor çok uygun fiyatlarla satılıyor. Kar, kış dinlemeyen bu motorlara hasta olmamak elde değil.